Kredi Defteri
İçindekiler
Bankalara ve finansal kuruluşlara olan borçlarını ödemekte sıkıntı yaşayanların karşılaştığı sorunlardan biri de kara listeye girmektir. Kişinin adının kara listede yer alması finansal anlamda özgürlüklerinin kısıtlanması anlamına gelmektedir. Yazımızın devamında kara listede olup olmadığınızı ve kara listeden çıkmak için neler yapmanız gerektiğini bulabilirsiniz. Öncelikle kara listenin ne olduğundan bahsedelim.
Kara Liste Nedir?
Halk arasında kara liste olarak bilinen liste aslında kişiler hakkında borçlarını ödemedikleri için Merkez Bankası tarafından kayıtlardır. Bir kişi bankadan çekmiş olduğu krediyi ya da kullanmış olduğu kredi kartının borcunu ödemezse bankalar tarafından takibe alınmakta ve kara listeye girmektedir. Kara listeye girmek kişinin finansal hayatında pek çok sorunla karşılaşmasına yol açmaktadır. Birçok kişi kara liste ile kredi notunun aynı şey olduğunu düşünse de kara liste kişilerin olumsuz kredi sicillerini gösterirken, kredi notu ise kişilerin gerçekleştirmiş olduğu finansal işlemler sonucu belirlenen puandır.
Kara Listede Olup Olunmadığı Nasıl Öğrenilir?
Kişiler adlarının kara listede olup olmadığını öğrenmek için birden fazla yöntem kullanabilmektedir. Bunlardan biri müşterisi olunan banka ile görüşmektir. Bilhassa da kişi yasal takibe alınmış ise sorun yaşadığı bankayla görüşmesi yerinde olacaktır. Bunun dışında Kredi Kayıt Bürosu vasıtasıyla da kara liste sorgulama işlemi gerçekleştirilebilmektedir.
Kara Listede Olmak Finansal Hakları Nasıl Etkiler?
Bir kişi yasal takibe alındığında kredi sicili bozulmakta ve bu durum finansal hayatını olumsuz etkilese de finansal haklarının elinden alınmasıyla sonuçlanmamaktadır. Kişi kredi ya da kredi kartı gibi finansal bir ürün için başvurduğunda kredi sicili de incelecek ve yaptığı başvurular büyük olasılıkla olumsuz olarak sonuçlanacaktır. Pek çok kişi adı kara listede yer alıyorsa kredi ürünlerinden yararlanamayacağını düşünmektedir. Ancak bankalar kredi başvurularını değerlendirirken sadece kredi sicilini değerlendirme altına almamaktadır.
Ne Kadar Süre Ödeme Yapılmayınca Kara Listeye Girilir?
Kara listeye ne kadar süre ödeme yapılmayınca girileceği 2015 yılında çıkan Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 18. Maddesinde hüküm altına alınmıştır. Bu maddeye göre tüketiciler taksitleri ödemede gecikmeye düşerlerse kredi veren, borcun tamamının ifasını talep hakkını tutmuş ise, bu hak ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede gecikmeye düşmesi halinde kullanılabilir denilmektedir. Ayrıca kredi verenin bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az 30 gün süre vermek ve muacceliyet uyarısında bulunmak zorundadır. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: toplam 90 gün yani 3 taksit ödeme yapılmaması halinde kişi kara listeye alınmaktadır.
Kara Listeden Çıkmak İçin Neler Yapılmalı?
Kişilerin adı kara listede yer almaya devam ettiği sürece kredi işlemlerinde finansal kurumların yardımcı olması neredeyse imkansızdır. Bu nedenle kara listeden çıkmak için öncelikle tüm borçların ödenmesi gerekmektedir. Borçlar ödendikten sonra dahi kredi veren kurumlar kişinin daha önceden yasal takibe düştüğünü gördüğü için kişi kara listede olmaya devam edecektir. Bu durumu düzeltebilmek için yapılması gereken en önemli şey kredi notunu yükseltmeyi çalışmak ve böylece kurumlar nezdindeki güvenilirliği arttırmaktır. Kredi notunu yükseltebilmek içinse izlenebilecek iki temel yöntem bulunmaktadır. Bunlardan biri takibe düşen finansal ürünlerin kapatılmasının ardından yeni bir kredi kartı çıkarmaktır. Kara listede olunduğu için büyük ihtimalle bankalar kredi kartı talebini reddedecektir. Ancak maaş ödemesi alınan bankalardan ya da ipotekli bir kredi kartı çıkarmak mümkün olabilmektedir. Bu sayede bir kredi kartı edinildikten sonra kart kullanılmalı ve ödemeleri düzenli olarak yapılmalıdır. İzlenebilecek diğer bir yolda faturalar için otomatik ödeme talimatı vermek olacaktır. Bu sayede bankalar nezdindeki aktif işlem sayısı arttırılabilmekte ve kredi notunda yükselme sağlanabilmektedir.
